MEVSİMSEL DİŞ AĞRILARI

Günümüzde çeşitli nedenlerden ötürü mevsimlerin tarihleri biraz kaymış olsa da hala mevsim geçişleri arasında vücudumuz bazı adaptasyonlardan geçiyor. Örneğin kışa geçerken vücudumuz kendini soğuğa karşı korumak için yağ tutmaya daha meyilli olurken, yaza girerken sıcak havadan ötürü ödem tutmaya başlıyor.

Tıpkı bunun gibi ağız içi ve çevresi de bazen adaptasyon bazen tepki olarak bazı değişimlerden geçiyor.

Gribal enfeksiyonların artmasıyla burun tıkanıklığını takiben ağız solunumuna geçiyoruz. Ağız solunumu boğazda ve ağızda kurumaya neden oluyor. Boğazdaki kuruma tahrişle birlikte boyundaki lenflerin ağrısıyla birleşip, özellikle alt azı dişlerinde sızlama etkisi oluşturabiliyor.

Yine ağız solunumuyla birlikte çok sevdiğimiz tükürüğümüz ağız içi dokularımızı korumak için yetersiz gelmeye başlıyor. Diş etlerinde kaşınma, sızlama, ödem ve kanama görmeye başlayabiliyoruz.

Ayrıca özellikle sinüziti olan bireylerde daha sık görülmekle birlikte, gribal enfeksiyonlarda maksiller sinüslerin iltihaplanmasıyla birlikte üst azı dişlerde de zahiri ağrılar görülebiliyor.

Bunun nedeni ise üst azı dişlerimizin sinüslerimize komşu olması, bazen de köklerinin sinüslerin içinde yer almasıdır. İltihaplanmanın basıncıyla birlikte bu basınç ağrı şeklinde kendisini azı dişlerimizde gösterebilir.

Bu durum bahar/ polen/toz alerjisi gibi alerjisi olan hastalarda da kendisini aynı şekilde gösterebilir.

Sonuç olarak tavsiyelerim:

Diş tedavilerimizi; gribal enfeksiyon, sinüzit, alerji gibi hastalıkların aktif olduğu dönemde (şikayetlerimizin objektif incelenebilmesi için) hastalığımızın düşüşe geçtiği periyoda erteleyelim.

Mevsim geçişlerinde, özellikle de her gribal enfeksiyon geçirdiğimizde diş fırçamızı yenileyelim.

Ağız solunumu yaptığımız dönemlerde ağız içi bakım rutinimize ağız gargaralarını da ekleyerek tükürüğümüzün bakterilerle savaşmasına destek verelim.

Herkese sağlıklı bir kış mevsimi dilerim! :)